Yapay Zeka ve Adalet: Hukuk Alanındaki Zorluklar ve Perspektifler
YZ’nin hukuk alanına girişi, fikri mülkiyetin tanınması ve korunması için yeni zorluklar yaratmıştır. Mata v. Avianca ve Harber v. HMRC gibi davalar, YZ’nin kullanıcılar için olumsuz sonuçları olan yaratıcı içerikleri nasıl üretebileceğinin örnekleridir.
Mata v. Avianca davasında avukatlar, mahkeme kararlarından türetilmiş gibi davranarak içtihat hukuku materyallerini derlemek için YZ’den yararlanmıştır. Ancak, bu materyalin bir bilgisayar programı tarafından oluşturulduğu için var olmadığı ortaya çıkmıştır. Materyalin kaynağı hakkında bilgi sahibi olunmaması, davanın reddedilmesine ve avukatların kötü niyet nedeniyle cezalandırılmasına yol açmıştır.
Benzer şekilde, Harber v HMRC davasında, Bayan Harber, yine bir yapay zeka programı tarafından oluşturulduğu ortaya çıkan içtihat malzemesi üretmiştir. Bu uygulama, Bayan Harber’in davasını destekleyecek inandırıcı bir materyal sunmaması nedeniyle davanın reddedilmesine yol açmıştır.
Bu davalar, mahkemelere sunulan materyallerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Yasal materyal oluşturmak için yapay zekanın kullanılması, şeffaflık ve kaynağının doğrulanmasını gerektirir. YZ’nin olanakları ve sınırlamaları konusunda avukatların bilgilendirilmesi ve eğitilmesi ihtiyacının da altı çizilmektedir.
Genel olarak, bu davalar, yeni teknolojik zorluklara yanıt veren ve yasal işlemlerin adil ve şeffaf bir şekilde yönetilmesini sağlayan yasal bir çerçeveye duyulan ihtiyacı göstermektedir. Ancak bu şekilde 21. yüzyıl adaletine dahil olan tüm tarafların hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlayabiliriz.
Bilgi için : lawspot.gr